banner
banner

2003 Rumeli Hisarı/Yıldızlı Geceler Hakkında

Rumeli-Hisari-Sebnem-Ferah-2003

07 AĞUSTOS 2003 PERŞEMBE: Bugün iple çektiğim gün gelmişti. Hayatımda ilk kez Rumeli Hisarı’nda bir konsere gidecektim. Üstelik bu konser Türk Rock Müziğinin Kraliçesi Şebnem Ferah’a aitti. Tabii önce staja gitmem gerekiyordu. Sabah erkenden kalkıp yanıma “Yıldızlı Geceler” biletimi alıp, Şebnem Ferah t-shirt’ümü giyip işe gittim. Üzerinde Şebnem Ferah resminin bulunduğu, ve www.sebnemferahfan.com yazdığı bir t-shirt’le işe gitmek çok garip bir duyguydu. Yoldan gelen geçen baktığı gibi şirkette de t-shirtüm epey ilgi gördü. Konsere gideceğim her halimden belli oluyordu. Yalnız; gidemeyenlerin de yarasını deştim. Meğer Şebnem Ferah konserine gitmek isteyen amma çok gizli Şebnem Ferah Fan varmış. Herkes “Ben de gidecektim”, “Ben de gitmek istiyorum aslında”, v.s. diyordu Ofis Tv ve Net Havadis’te… Birçok haber girerek işten yüzümün akıyla erken çıktım. Garanti olsun diye 5’te çıktım. 6’da shebo_lover, yani Mehmet Solmaz adlı arkadaşla buluşacaktık. Aslında sebnemferah.org’dan konsere gelecek daha kişi vardı ama onlar başka program yaptılar herhalde… Neyse, Mecidiyeköy’den metroya binip Taksim’e gittim. Erken gitmiştim, o yüzden kendimi garantiye almak için Burger King’de birşeyler yedim. Malum, birşeyler yemeye vakit olmayabilirdi. Saat tam 6’da Atatürk Kültür Merkezi’nin önündeydim. shebo_lover ve bizim siteden gelebilme ihtimali olanları bekliyordum. Derken t-shirt’ümü gören biri yanıma yaklaştı ve tanıştık. Adı Tayfun muydu, neydi? Hatırlamıyorum. Ayak üstü konuştuk, sonra ben “rumuzun ne?” diye sordum. O da o esnada t-shirt’ümün üzerinde www.sebnemferahfan.com yazdığını gördü ve “Pardon, ben yanlış anlamışım. Ben öbür site sandım” dedi. Meğer öbür sitedekiler de 6 buçukta buluşacaklarmış. Bizim sitenin sahibi Arya’nın Konya’dan bir arkadaşı da geldi. O sitedekiler gelmişti. Fotoğraf bile çekildik ama bir türlü shebo_lover gelmiyordu. Bu arada muhabbet ediliyor tabii… O site meğer bizim t-shirt fikrimizi çalmışlar. “İlk t-shirt’ü biz yaptık” davası değil sadece… Onlar da aynı resmi koyacaklarmış sonradan öğrendiğime göre… Benim sitem sebnemferahperdeler.cjb.net’in içeriğini çaldıkları yetmiyormuş gibi sebnemferah.org’un t-shirt fikrini çalıyorlar. Bazıları çok iyiydi ve sempatikti ama bazıları başta t-shirt’üme olmak üzere çok fettan bakıyorlardı. “Ya keşke bizim t-shirtler de gelseydi” dediler. 6 buçukta shebo_lover da gelmişti. Meğer işten zor çıkmış. Yoksa gecikmesi imkansızdı. Janbert’e 1 saat geciktiği için takmıştı Fanta konserinden sonra… Konsere gelemeyen Janbert duymasın Mehmet’in de bu sefer geç kaldığını… poseidon, yani Asım da mesaj attı “Benim yerime de eğlenin” diye… shebo_lover kamera getirmiş. Ben de fotoğraf makinası getirmiştim ama içinde film yoktu. Bir fotoğrafçıya gittik. O kaset aldı, ben de film… shebo_lover herşeyi çekmeye başladı. “Şu anda otobüs bekliyoruz, TST burda, işte otobüsümüz de geldi” gibi… Otobüse bindik. Bu arada otobüsün içini de çekiyoruz. Aklıma çantamda “Kelimeler Yetse…” CD’si olduğu geldi. Onu da çektik. Tabii bizim böyle Şebnem Ferah t-shirt’leriyle, CD’siyle filan çekim yapmamız otobüste bulunan turistlerin de ilgisini çekti. Onları gezdiren Türk’lere durumu sordular. Onlar da Rumeli Hisarı Konserleri’nin çok popüler olduğundan, Şebnem Ferah’ın ne kadar başarılı bir rockçı olduğundan, akşam orada konser vereceğinden filan bahsettiler. Neyse, otobüs gidiyor; biz nerede ineceğimizi bilmiyoruz. Sonra shebo_lover Allah’tan erkenden uyandı ki ineceğimiz durağı geçtiğimizi 🙂 farketti. Konserin gerçekleşeceği Rumeli Hisarı’nı bulduk. shebo_lover’ın bir arkadaşını bulmamız gerekiyordu. Bulursak protokolden özel davetli gibi izleyebilecek, kamerayı önden çekecektik ama onu bulamadık. shebo_lover’ın bileti yoktu. Normal kategorilerden hiçbir yer kalmamıştı. Eee, ne de olsa Şebnem Ferah konseri… Yer kalsa acayip olurdu. Benim biletim 1. kategoriydi. Yani 40 milyonluktu. shebo_lover da 20 milyon “çimlerde oturma bileti” almak zorunda kaldı. Ama Nilüfer konserinden edindiğim bilgiye göre çimlerden de fena gözükmüyormuş. Siz benim biletimin 1. kategori olduğuna bakmayın. Daha 100 milyona kadar çıkan protokol var. Neyse, shebo_lover’la kameranın yasak olduğunu öğrendiğimiz için Boğaz manzarası çekmeye başladık. Hatta shebo_lover’ın karnı aç olduğu için girdiğimiz lokantayı bile çektik. Sonra içeri girdik. Kategorilerimiz farklı olduğu için farklı yerlerden girecektik. Kapıda fotoğraf makinalarının pilleri veya filmleri, kameralarının adaptörleri alınıyordu. Benim çantamdaki fotoğraf makinamı gördüler. Ben “İçinde film yok zaten” diye yalan söyledim. Ama pilleri vermek zorunda kaldım. Benim fotoğraf makinamla uğraşılırken shebo_lover’ın kamerası görülmedi. Önemli olan da oydu zaten. Fotoğraflar yine kötü çıkabilirdi ama kamera harika olacaktı. shebo_lover da çok iyi saklamış kamerayı… Helal olsun valla… Mehmet pankartı ve el ilanlarını ben sahneye daha yakın olduğum için bana verdi. Bilette konserin başlama saati 21:00 olarak gözüküyordu. Meğer Hisar konserleri bu sene 21:30’da başlıyormuş. shebo_lover’dan aldığım azıcık lahmacun mideme öyle oturmuştu ki gidip kustum. Belki bunda biraz da heyecanın etkisi vardı. Eee, kolay değil Şebnem Ferah konserine gitmek… Saat 9 buçuk olmuştu ve konser başladı. Açılış parçası “Korkarak Yaşıyorsan”dı. Şebnem Ferah’ın Fanta Festivali performansı üzerine tanımıyorum. Antrepo’daki gerçek bir rock konseriydi. Şebnem’in sesi, performansı mükemmeldi. Şebnem bu sefer heyecanlı olduğunu gizlemedi ve “Bu gece performansım %30” dedi ama bu sefer daha sıcak bir ortam vardı. Sanki arkadaşlar toplanmış, aramızdan en yeteniklisi şarkı söylüyormuş gibiydi. Yine de muhteşem bir konserdi. Daha önce hiç Şebnem Ferah konserine gitmeyenler “Bu %30’sa kimbilir %100’ü nasıldır?” diye düşündüler. Biz Fanta’yı anlattık. Ama bu sefer demin de dediğim gibi daha samimi bir ortam vardı. Ayrıca daha çok şarkı söyledi ve yerim çok güzeldi. Sahneyi tam ortadan görüyordum. Çok da net ve yeterince yakındı yerim sahneye… Yanımda Özlem Tekin fanatiği, benim yaşlarımda Serkan diye bir çocuk ve onun adını hatırlamadığım arkadaşı vardı. Onlarla ” www.sebnemferahfan.com seni bekliyor Şebo” pankartını açtık. Diğer sitenin pankartı çok uyduruktu, elle yazılmıştı ama bizimkini ferahsever yapmıştı ve çok güzeldi. Tüm şehirlerdeki Şebnem Ferah konserlerinde temsilcilerimiz o pankartı açmışlardı biliyorsunuz. Yani adetimiz devam ediyor. Şebnem Ferah verdiği röpörtajlarda “Rumeli Hisarı konserimde sürprizler olacak” demişti. Hakikaten de öyle oldu. Bi kere; 2 tane İngilizce şarkı söyledi. Hep hayalim onu İngilizce şarkı söylerken dinlemekti, çünkü 1999’da Bostancı Gösteri Merkezi’nde verdiği konsere girmeden önce provalarda Skunk Anasie’nin bir şarkısını söylerken duymuştum ve hayran kalmıştım. Zaten kurucusu olduğu Volvox’un İngilizce şarkılar çaldığını, Türkçe söylemeye solo kariyerinde başladığını düşünürsek seyircinin coçkusunu siz tahmin edin. Öncelikle Evanescence’in “Bring Me To Life” adlı şarkısını cover’ladı. Bu tarihi bir andı, çünkü Evanescence’in solisti Amy Lee’nin hem görüntüsünün, hem de sesinin Şebo’yu andırdığı düşünülüyordu. Zaten o da şarkıyı söylemeden evvel “Öyle bir şarkı çıktı ki ilk dinleyişimde kendim söylüyorum sanmıştım” dedi. Ardından Sinead O’Connor klasiği “Nothing Compares 2 U” yorumu geldi. Hayal gibiydi. Bir başka hayalim ise Şebnem Ferah’ın birkaç yıl evvel “Bülent Ortaçgil İçin Söylenmiş Bülent Ortaçgil Şarkıları” adlı tribute albümü için söylediği “Değirmenler”i canlı olarak dinleyebilmekti. İşte bu isteğim de gerçekleşti. Şebnem bu şarkıyı söylemeden evvel “Hani bazı şarkılar olur ya bizim şarkımız olsun deriz. İşte bu bizim şarkımız olsun” diye sundu. Zaten forumda “Şebnem Ferah’la düet yapsaydınız hangi şarkıyı söylemek isterdiniz?” diye bir soruya “Değirmenler” diye cevap vermiştim birkaç ay evvel… Ama Şebnem Ferah’la benim şarkımı bugünden itibaren “Mayın Tarlası” olarak kabul ediyorum. Çünkü bu şarkıyı söylerken elimi tuttu. Evet, aynen öyle oldu. Bu şarkıyı söylerken seyircilerin koltuklarının arasındaki boşlukta dolaşıyordu. Bu sırada sağ elimi uzattım ve özellikle benim yanıma gelip elimi tuttu. Bir süre öyle şarkı söyledi. Bir süre çok yakınımda şarkı söylerken onu izleme fırsatı buldum. Çok garip bir duyguydu. Sanki birbirimizi çok iyi tanıyan iki arkadaşmış gibiydik. Benden cesaret bulup arkalardan Şebnem’in elini tutmak için yola çıkanlar oldu ama kursaklarında kaldı. Bense kucaklaştığı diğer fanları gibi muradıma erdim. He he. O da beni epey inceledi. Zaten üzerimdeki t-shirt’ümün aynısından onda da var. Kesin sitemizi ziyaret etmiştir. Hatta benim 2000 yılından beri kişisel olarak yaptıklarımı bile takip etmiş olabilir. Zaten tüm Şebnem Ferah siteleri bu yaptıklarımı kendi sitelerine kopyalamışlardı. TST adında bir fanı olduğunu biliyordur. Konserde tanıştıklarım da zaten “Senin namını duyduk” diyorlardı. Konserde bu el tutma olayı da benim için sürpriz oldu. Seyircilerin arasında Teoman da vardı. Kasıntı biçimde konseri izliyordu. Şebnem “Şu anda çok sevdiğim bir arkadaşım var burda” diyerek Teoman’ı sahneye çağırdı. Birlikte “İki Yabancı”yı söylediler. Bırakın “Merhaba”, “İyi akşamlar” gibi lafları; Teoman seyircinin suratına bile bakmadı. Düeti yaptı ve indi. Ferah’ın bölümü gelince herkes “Huuuu!” diye bağırdı. Böyle ses olmaz ya… Sürprizler bitmiyordu. “Hayatımı çok deşifre ettiğimi söylüyorlar. Halbuki sadece sizlerle paylaşıyorum. Bu son albümüme babamın çok sevdiği bir şarkıyı koymak istemiştim ama izin vermediler sözlerinden dolayı. Bu akşam şarkıyı burada söylemek istiyorum” dedi. Bu şarkı Tanju Okan’ın “Kadınım” adlı klasiğiydi. Tahminimce bu şarkıyı Şebo’nun okumasına “Kadın ‘kadınım’ diye şarkı söyler mi?” diye izin verilmedi. Bence Şebo onu kastetti. Haksız mıyım? Bence izin verilmemesi büyük hata olmuş. Çünkü rock’ın divası şarkıyı öyle güzel okudu ki anlatamam. Siz tahmin edin. Duyduğum en iyi “Kadınım” yorumuydu. Bir kız hayranı kendini sahneye atıp “Yağmurlar”ı söyledi. Ama sesi hiç güzel değildi. Şebnem gülme krizlerine girdi. Kız, şarkının sonlarına doğru mikrofonu bıraktı ve şarkıyı Ferah bitirdi. Tüm salon “Bi daha, bi daha” diye tezaruhat yapmaya başladı. Şebnem Ferah “Yağmurlar’ı mı bir daha? Haklısınız” dedi ve şarkı tekrar çalındı. Bu şarkıdan sonra son şarkı “Ben Şarkımı Söylerken” çalınmak üzereydi ki bir ses “Neden? Nedeeen?” diye bağırmaya başladı. Şebnem şarkıyı kesip “Bi dakka, bi dakka. Niye neden?” diye sordu. O ses Emrah’ı kastederek “Neden bu güzelim şarkıyı ismi bilinen bir şarkıcıya verip berbatlaşmasına sebep oldun?” diye sordu. Bunun nedenini ben de merak ediyordum. Böylece bu sorunun yanıtını da almış olduk: “Bu şarkı senin benim değil, herkesin şarkısı. Dolayısıyla şarkımı iyi niyetle isteyen olursa veririm”… Tabii sonra “Tabii ben daha güzel söylüyorum; çünkü benim şarkım” diye eklemeden de edemedi. Onu kim sordu; çok merak ediyordum. Meğer shebo_lover’mış. Tabi ya? Başka kim öyle gür sesle bu soruyu sorma cesareti gösterebilir ki? Son şarkı “Ben Şarkımı Söylerken” gelip çatmıştı. Herkes öyle bir coştu ki anlatamam. Oturulan bir salonda bu kadar coşkuyu göremezsiniz. Birçok şarkı söylenmesine rağmen kimse tatmin olmamıştı. Alkışlarla Şebnem Ferah geri çağrıldı. Arkadaşımız Şebnem bir dost edasıyla “Tamam, anlıyorum ama biraz uyuyun” dedi. Her kafadan bir ses çıkıyordu. Kimi “Oyunlar”ı istiyordu, kimi de “Artık Kısa Cümleler Kuruyorum”u… Ferah “Ben ‘Artık Kısa Cümleler Kuruyorum”u söyleyerek teşekkür etmek istiyorum” deyip extradan söylenen şarkı olarak onu seçti. Hepimiz sahnenin yakınına gelmiştik ve işte asıl final şarkısı, asıl ortam buydu. Sadece bu bahsettiğim şarkıların söylendiğini mi zannediyorsunuz? Fırtına, Yeniden Doğup Gelsem, Durma, Bugün, Sigara, Aşk, Sil Baştan, Babam Oğlum, Çocukken Sahip Olduğum Kırmızı Rugan Ayakkabılar, İyi-Kötü (Dans Pisti) ve Senin Adın Ne’yi de söyledi. Konser tam 12 buçuk’ta bitti. Şebnem Ferah’ın seyirciyle diyaloğu her zamanki gibi yine çok iyiydi. Hatta bu sefer öyle çok konuştu ki “Ya ben şimdi farkettim. Şarkı söylemek istemiyorum. Bu gece stand-up yapmak istiyorum.” diye espri yaptı. Konserden çıkınca shebo_lover’ı buldum. Pillerimi alıp dışarı çıktık. Yalnız camideki tuvalet kapandığı için yeniden konser alanına döndük. Biz girerken hemen yanımızdan Teoman dışarı çıkıyordu. Bir hanım “İyi akşamlar Teoman Bey” dedi ama iplenmedi bile… Neyse, ben tuvalete girdim ve su alıp kapıya doğru yürüyordum ki bir de ne göreyim? Kapıda çıkmakta olan bir Şebnem Ferah gölgesi… Hemen koşmaya başladım. Korumalardan biri “İçeri niye insan alıyorsunuz?” diyerek bana düdük çaldı. Yani düdükle durdurmaya çalıştı. Ben de yavaşladım ve zaten o gölgenin Şebnem Ferah’a ait olmadığını anladım. Meğer o gölgenin sahibi Şebo’nun vokalisti Ceren’miş. shebo_lover ve ben; Ceren’le yan yana konuşa konuşa oradan çıktık. Bizim siteden haberi olduğunu biliyoruz. Ziyaret ettiğini söyledi. Beğenmiş. Biz fotoğraflar bölümünde hala kendisinin diğer şehirlerdeki temsilcilerimizle çektirdiği resimlerin bulunduğunu söyledik. Ceren “Yaa” diye şaşırdı. Ben “Albüm çalışmalarına başlamayı düşünüyor musunuz?” diye sordum. Ceren de “Yok, henüz değil” dedi. Sonra “Sizin sesiniz de çok güzel” dedim. Mehmet de “Şebnem Ferah 2” dedi. Ceren “Abartmayın canım” diyerek çok mütevazi davrandı. “İyi akşamlar” deyip yola koyulduk. Neyle gideceğimizi bilmiyorduk. Oradan ne otobüs, ne de dolmuş geçiyormuş. Dışarıda başka fanlarla tanıştık. Hatta birkaç sebnemferah.org üyesi bulduk. Herkes yine t-shirtleri nasıl alabileceklerini soruyorlardı. 4 kişi bulup 6 kişi bir taksiye bindik ve Taksim’e gittik. Şöförle birlikte 7 kişiyi bir arabada düşünün. Herkes konserden büyük zevk almıştı. “Harikaydı”, “muhteşemdi”, “mükemmeldi” gibi tabirlerden başka şey söylenemiyordu, çünkü kelimeler yetmiyordu. Aramızdan 2 kişi Teoman’ın yanında oturmuşlar ve “kasıntı adam” diyorlar onun için… Biz de Antrepo konserinde Teoman yüzünden kulise giremediğimizi, e-mail gönderdiğimizi ve bana Teoman’ın “Sana ve hayranlarıma ihtiyacım yok” diye e-mail attığını söyledik. Hayal Kahvesi’ne de gideceklermiş ama ben galiba gidemeyeceğim. Taksim’de ise dolmuşa bindik ve evimize döndük. Tabii çok güzel, hiç unutamayacağımız anılarımızla… shebo_lover da bana çektiği görüntüleri VCD yaptıracak. Tabii sadece bana değil, isteyen herkese… Fena da çekmemiş. Batarya bitse de çok az izleme şansı bulmuştuk. Bundan iyisi can sağlığı…


Article Categories:
Konser
Likes:
0

Leave a Comment