banner
banner

Boriyon Gezegeni

Göktaşı gittikçe gezegenlerine yaklaşıyordu. Göktaşı o kadar büyüktü ki yörüngesini değiştirmeye gezegendekilerin gücü yetmemişti. Gelişen teknolojilerini kullanmak için Boriyon gezegenindeki insanların son çareleri kalmıştı; Boriyon gezegeninden kaçmak…
Boriyon gezegenindeki insanlar liderlerinden haber beklerlerken gerekli e-mail her işe yarayan (saat, telefon, gazete, TV, v.s), istendiği zaman büyüyebilen kişisel cihazlara geldi;
“Boriyon’umuza gelmekte olan göktaşının yörüngesini değiştirme çabalarımız ne yazık ki sonuçsuz kalmıştır. Önemli eşyalarınızı alarak UFO’larınıza binip lider UFO’yu takip etmeniz rica olunur. Aksi takdirde öleceksiniz.” Tüm gezegende büyük bir panik başlamıştı. Önemli evraklar, fotoğraflar, dosyalar insanların kişisel cihazlarındaydı zaten ama herkes mümkün olduğunca çok eşyayı UFO’larına doldurup yola çıktı. Artık tek bir sorun kalmıştı; Boriyon gezegeninin özellikl250px-Planet_formationerini taşıyan, su ve havanın yoğun olduğu başka bir gezegen bulmak… Böyle bir gezegeni biliyorlardı. Bu gezegenin adı “Dünya”ydı. Fakat o gezegene de yıllar evvel bir göktaşı çarpmış, “uzaylı yaratıklar” diye tabir ettikleri dinazor türleri yok olmuş ve buzul çağından beri orda bir araştırma yapmamışlardı.
Yolda bazı UFO’lar isyan edip lider UFO’larını takip etmediler. Tüm uyarılara rağmen kendi bildikleri yoldan gitmeye başladılar. Dünya gezegeninin artık normale döndüğünden emindiler.
Lider UFO’yu takip eden UFO’lar Dünya’da halen daha buzul çağının yaşandığı düşüncesindeydiler. Bir türlü Boriyon’a benzer gezegen bulamıyorlardı. Gittikçe azalıyorlardı, çünkü bazıları kara deliklere yakalanıyorlardı. Kara delikler çok tehlikeliydi, çünkü herşeyi içine çekiyor, oraya kapılan UFO’lardan bir daha haber alamıyorlardı.
Lider UFO’ya bir mesaj geldi. Yeni evlenen bir çiftten geliyordu bu e-mail… Bu çift kendi yolundan Dünya’ya gitmek isteyen gruptandı. İlk önce sabıka kayıtlarına bakıldı bu çiftin… Çift, bilim adamlarının yeni bir tür meyve üretmeye çalıştıkları ağaçtan izin almadan oluşmuş tek meyveyi koparıp yiyerek, çalışması bitmemiş ağacın bir daha yeni tür meyvelerden vermemesini sağlamışlardı. Onların yaşıyor olmalarına inanamamışlardı, çünkü sabıkalı kişilere “UFO’nuza binip Boriyon gezegeninden ayrılın.” emri verilmemişti. Boriyon gezegeni de birkaç saat önce yok olmuş olması gerekiyordu. Sabıkalarına baktıklarını tahmin eden çiçeği burnunda çift e-maillerine şöyle başlıyorlardı;
“Şaşırmanıza gerek yok. Biz aynı zamanda Boriyon gezegeninin en büyük hacker’larıydık. Öyle usta hackerlardık ki cihazlarınızı izlediğimizi farketmediniz. Yoksa cezamızın hiç cihazı bulunmayan ilkel hale getirilmiş Sebalya eyaletine sürgüne gönderilmek olduğunu biliyoruz. Her neyse, maalesef sizden ayrılan diğer UFO’lar gezegenimize yaklaşan göktaşına çarpıp yok olmuş bulunuyorlar. Biz ucuz kurtulduk ama yolumuzdan vazgeçmeyeceğiz. Ayrıca Boriyon gezegeni de yok olmuş durumda… O kadar büyük patlama oldu ki kurtulan ama geriden gelen UFO’larımız da alevlerin etkisiyle yok oldular.” Derken onlara da Lider UFO’dan cevap geldi;
“Kara delikler nedeniyle biz de gitgide azalıyoruz. ‘Teskaratya’ adlı Boriyon gezegenimizin aynısı olmasa da ona yakın olan bir gezegen bulduk. Oraya iniyoruz.”
Lider UFO ve onu takip eden UFO’lar Teskaratya’ya indiler. Fakat Boriyon gezegeninin aynısı olmadığından indiklerinde saçları ve kılları döküldü, gözleri siyah ve kocaman oldu, burunları sadece iki delik kaldı, boyları kısaldı ve ağızları sadece ıslık sesi çıkarabilen bir delik oldu. Artık kendileri insan değildi. Yeni bir isim buldular kendilerine: E.T. O çifte gelince… Dünyaya başarılı bir iniş yapamadılar ve düştüler. UFO’ları paramparça olmuştu ama kendileri kurtulmuştu. Bu çift evrim geçirmedi. Düştüklerinde ilk sözleri şuydu:
– Adem, iyi misin?
– Evet, iyiyim Havva… Ya sen?
Onlarla Dünya’da devam eden insanlık türü bu sefer ilkel olarak üredi ve çoğaldı. Dünya’ya inmediklerine pişman olan Teskaratya sakinleri ise UFO’larıyla Dünya’yı ara sıra ziyaret edip araştırma yaptılar.

YAZILIŞ TARİHİ: 30 Haziran 2001 Cumartesi
© Turgay Suat Tarcan

 


Article Categories:
Şiir ve Öyküler
Likes:
0

Leave a Comment