banner
banner

Adalet Takımına Karşı Gelen Gerçek Kötüler Kahraman Oldu

img_0181

Tüm TST Interactive ziyaretçilerine selamlar;
Bildiğiniz gibi img_31412016 tam bir süper kahramanlar yılı oldu. #BatmanvSuperman, #NinjaKaplumbağalar, #CaptainAmericaCivilWar filmleri hakkında izlenimlerimi daha önce yazmıştım web siteme… Hatta “Batman v Superman: Adaletin Şafağı” filmi kritiğim bir gecede web sitemin 2016’da en çok okunan yazısı olmakla kalmadı, bu yıl 1000 okunma sayısını ilk geçen çalışmam da olmuştu. Her ne kadar “En iyi süper kahraman filmleri” listemi de kapsayan o izlenimlerim uzun süre 2016 şampiyonluğunu elinde bulundursa da geçtiğimiz günlerde web sitemin eski versiyonunun açık ara en çok ilgi gören çalışması olan “En iyi zamanda yolculuk temalı filmler” listem web sitemin yeni versiyonuna en geç eklenen yazılarımdan birisi olduğu halde liderliği yeniden ele geçirdi. Gerçi aralarında fazla bir fark yok ama kendi başlıklarımın arasındaki tatlı rekabeti izlemek hoşuma gidiyor. 😛
Neyse, bahsettiğim 3 film dışında da süper kahraman temalı filmler çıktı tabii ki bu sene… “Deadpool” ve “X-Men: Apocalypse” aklıma ilk gelenler… Dizileri sayamıyorum bile… Yalnız The Flash ve Supergirl karakterlerinin bir araya geldiği bölümün özellikle hoşuma gittiğini söylemek istiyorum. "Supergirl" Melissa Benoist meets Flash Grant Gustin2017’de de bu akım hızla devam edecek. Başta “Adalet Takımı” var. “Galaksinin Koruyucuları 2”, “Wonder Woman” ve “Spider-Man: Homecoming” da cabası… Süper kahraman ve çizgi romanların hayranları olan bizler yaşadıkça Hollywood yapımcıları da bu serilere devam edecek gibi görünüyor. Örneğin bugün Imdb’nin sitesinde Türkçe ismi olarak “İntihar Takımı” yazılan ama sinemadaki afişinde “Gerçek Kötüler” olarak lanse edilen “Suicide Squad” filmine gittim.
Eğer “Superman”, “Batman” gibi filmleri takip ediyorsanız bu filme de mutlaka gitmelisiniz. Çünkü vizyondan aylar evvel kalkan “Batman v Superman: Dawn of Justice” ve seneye vizyona girecek “Justice League” filmleri arasında geçiyor. Superman öldükten sonra (ki ben tekrar canlandıralacağını düşünüyorum) dünyanın ne hale geldiğini görüyoruz. Hatta bizzat yine Ben Affleck’in canlandırdığı Batman’i de yer yer görüyoruz. Başta Batman olmak üzere Adalet Takımı’nın karşısında olan kötülerin dünyasına giriyoruz. “Batman v Superman: Adaletin Şafağı” filminde süper kahramanların da içinde kötülük olabileceğine, birbirlerine karşı nasıl kışkırtılabileceğine şahit olmuştuk. “Suicide Squad” filminde ise kötü karakterlerin de içinde az da olsa bir iyilik, bir insanlık olabileceğini görebilirsiniz. Spoiler fazla vermeden yazmaya çalışacağım ama kendilerinden daha kötü olan Enchantress (Cara Delevingne) ve Incubus’un (Alain Chanoine) büyülediği vatandaşlardan yarattığı orduya karşı savaşmak zorundalar bu kötüler… Tıpkı Deadpool gibi… Çünkü Amerikan Hükümeti Superman’in yokluğunda hapisteki bu suçlulara muhtaç duyuyorlar. Bir tek daha önce Jack Nicholson ve rahmetli Heath Ledger’ın efsaneleştirdiği ve bu kez 30 Seconds to Mars’ın solisti Jared Leto’nun canlandırdığı Joker’in umurunda değil dünyanın karşılaştırdığı büyük sorun…tumblr_nyarorbf6k1uot5hjo1_250 Onun tek derdi intihar takımında yer alan Harley Quinn adındaki sevgilisi… Harley Quinn bana çizgi roman uyarlamaları listemde 37. sırada yer alan Tank Girl’ü, Chappie filmindeki Yo-Landi Visser’ı, Nicole Kidman’ın “Batman Forever”da canlandırdığı Dr. Chase Meridian’ı ve Cat Woman’ın Michelle Pfeiffer tarafından canlandırılan sarışın versiyonunu hatırlattı. Biraz da makyajının sürekli akmış vaziyette olması Lady Gaga’nın “Applause” klibindeki hallerini anımsattı. Filmin Joker’i ve “Kurtuluş Günü 2: Yeni Tehdit”in en büyük eksiği olan Will Smith’in canlandırdığı Deadshot’ı bile gölgede bırakan asıl yıldızı Margot Robbie’nin hayat verdiği Harley Quinn bana göre… Ama tabii ki en az Hulk ya da Fantastik Dörtlü’deki The Thing kadar çirkin ama bir o kadar da güçlü olan timsah adam da diyebileceğimiz Killer Croc da filmin en keyif verici elemanlarından birisi… İnsan (pardon yaratık) hem bu kadar korkunç, hem de bu kadar smepatik ve komik olmayı nasıl başarabilir ki? Griggs (Ike Barinholtz), Amanda Waller (Viola Davis), Admiral Olsen (Ted Whittall), Dexter Tolliver (David Harbour) ve en önemlisi düşman cadının bedenini esir aldığı June Moone’un sevgilisi Rick Flag’in (Joel Kinnaman) yönetmeye çalıştığı kötü meta-insanların diğerleri Angelo (Robin Atkin Downes), Frost (Jim Parrack), Monster T (Common), Boomerang (Jai Courtney), Diablo (Jay Hernandez) ve Katana (Karen Fukuhara)… Artık filmde kim gerçekten iyi, kim gerçekten kötü; kafanız karışıyor. Belki de tek gözlü dövmeler, piramitli logolarla falan bu filmde de subliminal mesajlar veren illuminati tarikatı yine dev bütçeli bir filmle kafaları karıştırmak istiyordur. Kim bilir? Kötü karakterler hayranlık uyandırsa da siz yine de iyilerin tarafında olun. E mi? 😛
ceba46ed7c7cd79ac9d8670ea86cb41b6644604b95aac7927cde7e2655f97c19
Kısacası filme gitmeye değer… Fakat filmin tek eksiği Türkiye’de 3 boyutlu olarak değil; 2 boyutlu olarak vizyona girmesi… Birkaç gün evvel de Ben-Hur filmine gitmiştim. Usta sanatçımız Haluk Bilginer’in rolünün hak ettiğinden daha kısa tutulduğu o film bana göre gereksiz yere üç boyutlu vizyona girmişti. 3D olarak elle tutulur kalitede bir görsel efekt yoktu bana göre… Ama “Gerçek Kötüler” filminin görsel efektleri 3D olarak görülmeye değebilirdi. O kadar emindim ki 3D olduğuna; kasiyere “Benim 3 boyutlu gözlüğüm var, eklemenize gerek yok” dediğimde gerçeği öğrenince hayal kırıklığına uğramıştım. Üstelik Cinemaximum bu filme en küçük salonunu ayırmıştı. Ülkemiz Amerika’da gişe rekorları kıran bu filme gerektiği ilgiyi göstermiyor mudur, nedir?

NOT: Bu yazı 13 Eylül 2016’da yazılmıştır ve sıcağı sıcağına paylaşılmıştır aslında… Gece yarısı 12’de girildiği için 14 Eylül’de yayınlanmış gibi çıkmıştır.


Article Categories:
Sinema
Likes:
0

Leave a Comment