banner
banner

Bayan X, Altın Düetlerle Geri Döndü

90’lı yıllarda “Bay X” adında bir şarkıcı vardı. “Sana değmez, biliyorum. Yana yana yine seni istiyorum” diye şarkılar söylerdi. Geldik 2010’lu yılların sonlarına… Madonna kendini “Bayan X” ilan etti. Bay X’i YouTube’da filan gördü mü, bilinmez ama “Madame X” albümü çıktığında aklıma direk bu benzetme geldi. 😀 Biri Bay X, diğerinin Türkçe’si Bayan X… 😛 Başlıkta altın düetler diye yazmam ile sadece Madonna’nın Maluma, Quavo, Swae Lee, Dino D’Santiago ve Anitta’yla “Madame X” albümünde düet yapmasına gönderme yapmıyorum. Aynı zamanda daha önceden bu serinin birincisinin kritiğini yaptığım “Altın Düetler 2” ile yeniden aramızda olan Erol Evgin’i de ele alacağım. Yani yine albüm kritiğini yaptığım CD’lerin isimlerini sentezledim. 😉

132058a4c0c12bfabeaf14982b14c6af
Madonna’nın yeni albümü “Madame X” nihayet Türkiye’ye geldi. Müzik marketlerden artık edinebilirsiniz. Eskiden Madonna’nın albümleri Türkiye’ye özgü basımla üretilirdi. Hatta yabancı Madonna hayranları Türk basımı Madonna CD’lerinin peşine düşerdi. Fakat bu kez zar zor ithal edildi anlaşılan… O da gele gele standart versiyonuydu. Deluxe edisyonunu artık rüyamızda mı görürüz? Bilemiyorum… Ben de albüm kritiğini yapmak için CD’yi edinmeyi bekliyordum. Geçen ay edindim CD’yi ama ancak yazabiliyorum. Ama bildiğiniz gibi Eurovision sonrası dayanamayıp bir ön yazı yazmıştım albümün o zamana çıkan şarkılarıyla ilgili… O yüzden bu kez o şarkılardan değil, diğerlerinden bahsedeceğim. Yani albüm kritiğini iki yazıya bölmüş gibi oldum böylece…
Madonna, Beyonce’ye mi özendi nedir? Bu albümdeki şarkılara arka arkaya klip çekiyor. Bunlardan birisi de “Dark Ballet”… Yine birçok Madonna klibinde olduğu gibi illuminati konseptli… “Like a Prayer” klibinden sonra bunu fark eden kilise tarafından afaroz edildi ama bu onun masonik yüzünü daha çok göstermesine neden oldu. Bu klip de bir kanıt… Bana Enigma şarkılarını hatırlattı. Fazlasıyla deneysel ama fena değil… Yine klibiyle ses getiren “God Control” adlı parçası ise albümde şimdilik en sevdiğim şarkı olma yolunda ilerliyor diyebilirim. Disco elementleri de içeriyor şarkı… “Confessions on a Dance Floor” albümüne girse yakışırmış. Disko konseptli ile “Deeper and Deeper” klibini de andırıyor ama tek farkla… Böyle bir şiddet yoktu öbüründe… Diskodaki gençler taranarak öldürülüyor. Güya şiddet karşıtı bir klipmiş ama bana önümüzdeki günlerde planlanan bir illuminati katliamını önceden göstermiş gibi geliyor.

Fullscreen-capture-20072019-34553-PM

Yine bir başka klip şarkısı olan “Batuka” ise Afrika kökenli kadınlar ekseninde döndüğü için bana Janet Jackson’ın “Got Til’ It’s Gone” klibini hatırlattı. Erykah Badu’dan Imany’ye başka Afrika kökenli divaların klipleri de aklınıza gelebilir tabii ki… Bu şarkı da çok hoş… İlk 4 şarkı yayınlandığında albümü daha çıkmadan yerden yere vurmuştum hatırlarsanız… Ama sonradan çıkan parçalar daha güzel geldi bana… Yine de hala 2010’lu yıllarda çıkan en iyi Madonna albümünün “Rebel Heart” olduğunu düşünüyorum, o ayrı mesele… “Killers Who Are Partying” sanki bir mafya filminin soundtrack şarkısı gibi başlyor. Şarkı ırkçılık, İslamofobi, homofobik, kadına şiddet karşıtı bir konsept işlemiş. “Crazy” ve “Come Alive” da çok hoş. “I Don’t Search I Find” Madonna’nın eski tarzını özleyenler için yapılmış gibi… Böyle “Vogue”, “Erotica”, “Express Yourself”, “Bedtime Stories”, “Justify My Love” zamanları gibi bir alt yapısı var. Bu yüzden kesinlikle albümdeki en sevdiğim ikinci şarkı konumuna geldi. Anitta’nın eşlik ettiği “Faz Gostoso” ve bir başka Maluma düeti olan “Bitch I’m Loca” ise latin müzik severler için eklenmiş ama ben latin müziklerini de sevdiğim halde pek benimsemedim. Kısacası albümün yarısı güzel, yarısı işe yaramaz…

IMG_2710
Bu yazıyı ilk yazdığımda albümün deluxe versiyonu henüz Türkiye’ye gelmemişti. Elbette ki internetten dinlemelerimi baz alarak bir şeyler karalayabilirdim ama bildiğiniz gibi albüm kritiği yapmadan önce genellikle o albüme sahip olup benimsemem gerekiyor. O yüzden bu yazımı kendi web siteme koyarken deluxe edisyonundaki şarkılarla ilgili bir şeyler daha kaleme almak istedim. “Extreme Occident” hint ezgileri, “Back That Up To The Beat” ise Mısır ezgileri taşıyor. “Looking For Mercy” kötü başlayıp güzel devam eden sıradan bir şarkı… “Ciao Bello”da Dino’nun sesini önce 14 yıl evvel “Isaac” parçasında düet yaptığı ve turnesine de götürdüğü Yitzhak Sinwani sandım ama meğer değilmiş. Gerçekten çok benziyor sesleri… “Funana” şarkısı ise Elvis Presley, Bob Marley, Whitney Houston, James Brown, Aretha Franklin, George Michael, David Bowie, 2Pac Shakur, Avicii, Mac Miller, Freddie Mercury ve Prince’e ihtiyacımız olduğunu söylemesinden dolayı oldukça enteresan. Çünkü bu isimlerin hemen hemen hepsi Madonna’nın üyesi olduğu İlluminati tarikatı tarafından öldürülmüştü. Tabii ki eksik birçok isim var. Bunların başında Michael Jackson geliyor…

erol-evgin-altin-duetler-2-albumu-ile-buyuk-ilgi-topladi-iste-albumde-duet-yapilan-sanatcilar
Erol Evgin’in “Altın Düetler 2” albümü de ne zamandır heyecanla bekleniyordu. İlk albüm tutunca Evgin, “Keşke şununla da düet yapsaydım” diye düşündüğü diğer bayan şarkıcılarla düet yaparak albümün devamını yaptı. İyi de yaptı. Hatırlarsanız bu yaz yazdığım yazıların birisinin konusu Melih Kibar besteleriydi ve bu albümde de birçok harika Melih Kibar bestesi mevcut. Bunlardan birisi de o listemde yer alan “Etme Eyleme” ve Evgin’e Ziynet Sali eşlik etmiş. Türkçe Pop Müziğinin 4 yapraklı goncasından birisi olan Ajda Pekkan “İçimdeki Fırtına”da Erol Evgin’le düet yapmış. Benim bu albümde en çok sevdiğim düet Nil Karaibrahimgil ile icra edilen “Canım Benim” oldu! Ya Nil nefesiyle o kadar güzel melodiler yapmış ki acapella’sı bile müthiş kadının. Gerçekten mest oldum. Onun dışında Funda Arar’ın “Deli Divane”si ilk albümdeki Sıla’nın “Ateşle Oynama”sına denk diyebilirim. O derece güçlü bir vokalle söylemiş yani… Albümün en büyük sürprizi ise aslında oyuncu olarak tanıdığımız ve “Sen Unutulacak Kadın mısın?”a eşlik eden Farah Zeynep Abdullah… Dinlerken kendimi Farah ve Evgin’in beraber oynadığı bir müzikali izliyor gibi hayal ettim. Zaten Erol Evgin’in de oyunculuk kariyeri var. Neden olmasın? İnşallah düşünürler. Daha önceden pek ilgimi çekmeyen Kalben’i “Bizim Tango”da dinlerken vokalinin ne kadar da 70’li yıllara uygun olduğunu fark ettim. Evgin’e eşlik eden diğer divalar ise Atiye (“Tüm Bir Yaşam”), Ceylan Ertem (“Sitem”), Demet Sağıroğlu (“Yeter”), Deniz Seki (“Bir İlkbahar Sabahı”), Şebnem Keskin (“İbadetim”) ve Zara (“Bir Bakışın Yetti”)… İlk albümde daha meşhur divalar ve en hit Erol Evgin şarkıları olsa da ikincisi daha kaliteli olmuş bence…
Erol Evgin’e de sahip çıkmamız lazım. Çünkü Türk Pop Müziği’nin ilk dönem erkek efsanelerinden bir tek o kaldı. Berkant, Barış Manço, Erol Büyükburç, Tanju Okan, Fikret Kızılok ve daha birçok isim aramızdan ayrılmıştı çünkü… Yazımı onların ve Madonna’nın “Funana” parçasında andığı isimlerin yanı sıra geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz ünlü moda fotoğrafçısı Peter Lindbergh, TV sunucusu David James Koch, Eskişehirspor’un kurucularından Büyük Kulüp Yüksek Divan Kurulu üyesi Ali İhsan Sezer, oyuncu ve seslendirme sanatçısı Haldun Ergüvenç, ünlü siyasetçi Ferruh Bozbeyli, Yeşilçam oyuncusu Cengiz Sezici, “Bizimkiler” dizisinin senaritsi Umur Bugay, gazeteci Cüneyt Cebenoyan, kostüm tasatımcısı Piero Tosi, kendisini tanımasam da aynı çatı altında çalıştığımız için üzüldüğüm bir diğer havalimanı çalışanı olan trafik canavarı kurbanı kabin memuru Didem Şam ve arabeskçi Devran Çağlar’a adıyorum. İki tane Devran Çağlar anımdan bahsetmeden de geçemeyeceğim. Bildiğiniz gibi YouTube Music uygulaması Spotify ve i-Tunes gibi müzikal platformların karşısına çıktı. Ben de tabii ki uygulamayı edindim. Normalde SCR’mi öyle çıkarmışlar ki, hep sevdiğim şarkıcılar çıkıyordu. Bazen manuel yollarla CD ya da plaktan dinlediğim şarkıları da karşıma çıkarması cep telefonum tarafından dinlendiğim şüphemi arttırmıştı. Bir gün yine “Sevmediğim bir şarkıcıyı çıkaracak mı?” diye sürekli zapping yapıyordum. Nihayetinde hiç dinlemediğim bir şarkıcı olan Devran Çağlar karşıma çıkmıştı. “Demek ki çıkabiliyormuş sevmediklerim de” diye düşündüm ama “Bir daha karşıma bu tarz şarkıcıları getirme” anlamına gelen dislike butonuna da basmayı ihmal etmemiştim. Ne yapayım? Tarzım değildi. Ertesi günü de vefat etti. Ben de beğenmeme tuşuna bastığım için biraz vicdan azabı yaşadım. “Tamamen yok olsun anlamında demedim ki” diye düşündüm. İkinci anım ise küçükken konserini izlemek zorunda kalmamdı. Bir düğünde şarkı söylüyordu… O düğüne biz de gitmiştik, çünkü bir tanıdığın düğünüydü. Ama kimdi, hatırlamıyorum. Arabesk ve türevlerini sevmediğim için acayip sıkılmıştım, geceden zevk almamıştım ama benim dışımda herkes ünlü bir şarkıcıyı dinlediği için memnundu. Herkes o kadar eğlenmişti ki, onu tekrar sahneye davet etmişlerdi. Gerçekten de zirvede olduğu günlerdi. Bizim masamıza da gelmişti ve şarkı söylemişti. Seyircilerin onun başından aşağıya gül yaprakları ve peçeteler attıklarını, neredeyse tüm apartman gittiğimizi ve ondan biraz korktuğumu hatırlıyorum. Çok eskiden olmuştu, o yüzden daha fazla ayrıntı hatırlamıyorum. Gelecek yazıda görüşmek üzere…

 
NOT: 05.09.2019 tarihinde yazdığım bu yazım ilk olarak 10.09.2019 tarihinde http://www.sadecemuzik.net/Turgay-Suat-Tarcan/bayan-x-alt-n-dueetlerle-geri-doendue.html adresinde yayınlanmıştır.


Article Categories:
Müzik
Likes:
0

Leave a Comment